İstanbul’da otopark ihtiyacı, nüfus ve araç sayısındaki artışa bağlı olarak, her geçen gün artış göstermektedir. Tabir yerinde ise, caddeler, sokaklar, bahçeler, otoparklar, gündüz ve gece fark etmeksizin, park edilmiş araçlar ile dolu. Özel otopark alanına sahip sitelerde bile, her dairenin birden fazla araca sahip olması nedeniyle, park sorunu yaşanmaktadır. Park için otoparklar önünde sıra bekleyen ya da cadde ve sokaklarda boş park yeri bulabilmek için aracı ile birkaç tur atan araç sürücülerine rastlamak mümkündür.İstanbul’da otopark olarak kullanılan yerlere ve işletmecilerine genel olarak bakacak olursak
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi İSPARK A.Ş. tarafından işletilen açık ve kapalı otoparklar ile cadde ve sokaklar,
Özel işletmeciler tarafından işletilen açık ve kapalı otoparklar
Kendilerini “Vale” olarak adlandıran, otel, AVM gibi yerler ile yeme içme işletmeleri, hastaneler önünde bulunan, sizi arabanızda karşılayan, arabanızı park eden, anahtarınızı alan, işletme çalışanları ya da dışarıdan kişiler,
Mahalle arasındaki cadde ve sokakları (sandalye koyarak) kendi yerleri gibi otopark olarak işleten değnekçiler,-Evinin, işyerinin önüne demir ve zincir bağlayarak, otopark olarak kullanan kat malikleri veya işletme sahipleri,-
Kamu kurumları alanlarını, bahçelerini kiralayarak, otopark işletmeciliği yapan özel şahıs ya da şirketler,
Otopark olarak kullanılan (ücret karşılığı) dernek ve vakıflara ait alanlar,
AVM, Otogar, Hastane, Okul gibi kamuya açık yerler ile buraları otopark olarak işleten kişi ve şirketleri, saymak mümkündür. İstanbul’da evinizden aracınız ile çıktığınızda park yeri bulmak büyük şans ve ücret ödemeden aracınızı güvenli bir yere park etmek neredeyse imkânsız diyebiliriz. Ya otopark ücreti ödemek ya da gittiğiniz bir işletmede bahşiş adıyla bir şeyler vermek durumundasınızdır.
Bir keresinde, Bakırköy İstanbul Caddesi üzerinde bulunan bir AVM girişindeki pastaneden bir kutu çikolata satın almak için cadde üzerinde tam işletme önünde durduğumda, yanıma yaklaşan vale, buraya park edemezsiniz, burası vale işletmesine ait diyerek, alışveriş için park etmeme izin vermemiş, üstü kapalı beni tehdit etmişti. Bu ve buna benzer birçok olayla, her birimiz sıklıkla karşılaşabiliyoruz.İstanbul’da toplu ulaşımda konfor ve ulaşım ağı her geçen gün artış gösterse de, Otopark Yönetmeliği gereğince inşaatlara otopark şartı getirilse de, yeni otopark alanları üretimi konusunda maalesef başarı sağlayamıyoruz.
Özellikle merkezi yerlerdeki yeni inşaatlarda, arsa m2 alanlarının yetersiz olması, otoparklı konut üretimini engellemektedir. İstanbul’daki mevcut otopark kapasitesi ve otopark ihtiyacı her birimiz için bilinen bir gerçektir. Bu açıdan, kamu kurumları, yerel yönetimler, STK’lar, otopark işletmecileri ve İstanbul’da yaşayan her bir vatandaş olarak, otopark sorununa çözüm konusunda, birlikte çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum
Bu kapsamda,
1-Kamu kurumları, yerel yönetimler, STK’lar ve otopark işletmecileri arasında bir koordinasyon ve iş birliği sağlanarak, öncelikle İstanbul’un otopark kapasitesi ve otopark ihtiyacı ortaya çıkarılmalıdır. Kamu kurumları, yerel yönetimler, STK’lar ve otopark işletmecileri katılımıyla, sorunların çözümüne katkı sağlayacak, UKOME dışında sürekli görev yapacak bir “Otopark Koordinasyon Merkezi” oluşturulmalıdır.
2-Araç ve yaya trafiği için var olan cadde ve sokakların, hatta kaldırımların, öncelikle araç işgalinden kurtarılması gerektiğini düşünüyorum. Cadde ve sokaklardaki demirli ve zincirli kötü görüntülere bir an önce son verilmelidir. Kamu gücünün ve uygulamalarının yetersizliği, bunlara bahane olmamalıdır.
3-İSPARK A.Ş.’nin, halen otopark olarak kullandığı cadde ve sokakları, hatta kaldırımları sürekli yeniden değerlendirerek, araç ve yaya trafiğini olumsuz etkileyen yerleri otopark olarak kullanmaktan vaz geçmelidir. İSPARK A.Ş.’nin önceliği, kamuya ait, vatandaşların kullanımına açık cadde ve sokakların otopark olarak işletilmesinden kazanç sağlamak olmamalıdır. Biz işletmecilik yapmaz isek, değnekçiler ortaya çıkıyor, onlar kazanç sağlıyor anlayışı gerekçe olmamalıdır.
4-İSPARK A.Ş ve diğer gerçek ve tüzel kişilerin, otopark işletmeciliği yapmaları teşvik edilmelidir. Bu kapsamda, “Mahalle, semt otoparkları” projesi mutlaka yaygınlaştırılmalıdır. Otopark işletmeciliği teşvik edilerek, uzun süreli vergi istisnası ve uygun yatırım kredisi imkânı benzeri teşvikler sağlanmalıdır.
5-AVM otoparkları, stadyum otoparkları kapanış saatleri sonrası genellikle boş kalmaktadır. AVM ve stadyum otoparklarının gece park alanları olarak kullanılması teşvik edilmelidir. Araç parkı sonrası buralardan yakın çevrelere, araç sahipleri için ring seferleri düzenlenmelidir.
6-Yoğunluğun fazla olduğu cadde ve sokaklara, merkezi alışveriş yerlerine zorunlu haller dışında araç girişlerine sınırlama getirilerek, bu yerlere toplu ulaşım araçları ya da ring seferleri ile ulaşma imkânı getirilmelidir.
7-Belkide en önemlisi, zorbalıkla cadde ve sokakları, sahipsiz alanları park yeri olarak kullanan, buralardan kazanç sağlayan kişilerin faaliyetlerine son verilmesidir. Kamu gücü, buralarda kararlılıkla gösterilmelidir.Yukarıdaki önerileri çoğaltmak ya da önerilerin olabilirliğini tartışmak mümkündür. Kişisel görüşümüz, yasaklama ya da sınırlama getirerek çözümler üretmek yerine, mevcut otopark kapasitesini artırarak ve toplu taşıma araçlarının kullanımını teşvik ederek, ortak akılla çözümler üretilmesidir. İstanbul’da, her birimiz şehrimize sahip çıkarak, ortak sorumluluk ve bilinçle yaşamanın arayışı içerisinde olmalıyız. Otopark konusunda her geçen gün ortaya çıkan ihtiyaç dikkate alınarak, İstanbul’a yakışır acil çözümlere ve yeni uygulamalara ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Levent Küçük Genel BaşkanTüketiciler Derneği (TÜDER)